daz ne demek?
- Saçı dökülmüş (baş), dazlak.
- Çıplak (toprak).
- Cima etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: da'z)
dazara dazar
- Hemen, derhal, o anda.
- Çabucak, çok ivedi ve telaşlı.
- In a hurry
daze
- Afallatmak
- Büyülemek
- Sersemletmek, şaşırtmak
- Göz kamaştırmak
- Şaşkınlık
- Şaşkın