dağıtıcılık ne demek?
- Dağıtma işi.
- ( )
- Distributorship.
- Distributor trade.
- Distributivity.
- Distributivité
dağıtma
- Dağıtmak işi, tevzi etme.
- Nüfusun belli özeklerde aşırı ölçüde yığılmasından doğan sakıncaları gidermek amacıyla, kentbilim yöntemlerinden yararlanarak, bu özeklerde yaşayan ve çalışan insanlardan bir bölümünü yeni yerleşim yerlerine kaydırmak.
- Distribution.
- Allocate.
- Disbandment.
- Dispersal.
- Dissipation.
- Dispensation.
- Issue.
- Dispersion
dağıtıcı
- Mektup, gazete vb. şeyleri dolaşarak dağıtan kimse, müvezzi.
- Motorlarda yüksek gerilimli akımı çalışma sırasına göre bujilere yayıp gönderen aygıt, distribütör.
- Dağınık ışık kaynağı olarak kullanılan 750 W gücünde, dördül biçimde, içi beyaza boyanmış maden bir kutudan oluşan ışıtaç.
- Bk. dağıtım kutusu
- Ateşleme sargısından gelen yüksek gerilimi, ateşleme sırasına göre ateşliklere dağıtan, aynı zamanda kesme ve öndeleme düzeneklerini de içeren aygıt.
- Belli miktarda sıvının çok sayıdaki tüplere eşit hacimlerde dağıtımını sağlayan alet, dispensır.
- Bk. ayırıcı
- Dispenser.
- Dispersive.
- Distributor.
dağıtıcı alet
- Dispenser.