düğümcük ne demek?
- Küçük doku birikimini belirlemek için kullanılan genel terim.
- Nodule, node; lump; swelling; small mass of tissue.
- Nodule.
- Nodulus
düğümcü
- Iplik fabrikalarında kopan iplikleri, fitilleri bağlamakla görevli işçi.
düğüm
- Kendine özgü bir işlevi olan, hücreler kümesinden oluşan anatomik yapı
- İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum.
- Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum
- Edebî eserlerde çapraşık olguların çözümlenmeden önce toplandığı en büyük merak unsuru.
- Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan kararlı dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalardan her biri.
- Bir dramatik yapıtta, serimden sonra, olguların birbiriyle çatıştığı, çatallaştığı, içinden çıkılmaz gibi görünen tıkanıklıklar yarattığı, gerilimli noktalar.
- Orbital içinde bulunan elektronun ulaşamayacağı, içinde bulunamayacağı nokta veya düzlem.
- Nodal.
- Knot.
- Tangle.