döktürmek ne demek?
- Dökme işini yaptırmak.
- Kolaylıkla ve güzel söylemek, yazmak veya oynamak
Walter Scott da bir tek çizik olmadan dört yüz, beş yüz sayfa döktürürmüş.
S. Birsel To have sth poured.
To have sth cast.
dökme
- Dökmek işi.
- Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan.
- Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan.
- Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış.
Molten.
Pouring.
In bulk.
Spilth.
Casting.
Poured.
döktürme
- Döktürmek işi.
dökar
- Boyun dörtte ikisi uzunluğunda bir tür kadın ceketi.