curbing ne demek?
- Sınırlama
sınırlama
- Sınırlamak işi.
- Tahdîd.
Localisation.
Clampdown.
Confinement.
Limitation.
Qualification.
Restraint.
Restriction.
Circumscription.
curb
- Hakim olmak
- Yenmek, durdurmak
- Zapt etmek, uzak tutmak
- Frenlemek
- Sokak kaldırımının kenar taşı
- Fren, mani, engel
- Kuyu ağzı bileziği
- Atta suluk zinciri
- Tutmak, mani olmak
- Gem vurmak, gemlemek
curb market
- Borsa sonrası sokakta devam eden işlemler