cruise ship ne demek?
- Yolcu gemisi
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- Fare.
- Passenger.
- Pilgrim.
- Traveler.
- Traveller.
cruise along
- Dolas
cruise control
- Hız kontrol düzeni
ship
- ), (f.) (ped, ping) gemi, vapur
- Üç direkli ve her direkte seren ile yan yelkenleri olan gemi
- Uçak
- Gemiye yüklemek
- Göndermek, nakletmek
- Gemi hizmetine almak
- Kürek veya dümeni yerine takmak
- Gemi hizmetine yazılmak
- Gemiye binmek
- Sonek lik: friendship.