cruise ne demek?
- Gemi ile dolaşmak
- Seyrüsefer etmek
- (polis arabası) kol gezmek
- Vapur seyahati
- Yol almak
- Seyir etmek
- Ağır ağır gitmek
gemi
- Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.
- Tonajı ve adı ne olursa olsun denizlerde ve iç sularda su ürünleri araştırmasında, istihsalinde, naklinde, işlenmesinde kullanılan kayık, sandal, yelkenli, şat, sal, mavna gibi vasıtalarla buharlı veya motorlu bilumum yüzer araçlar.
- Ship.
- Boat.
- Craft.
- Bark.
- Keel.
- Hijacker.
- Sail.
- To advance money on bottomry.
cruise along
- Dolas
cruise control
- Hız kontrol düzeni