crispate ne demek?
- Kıvrımlı, bukleli, dalgalı.
- Bukleli, kıvrımlı; dalgalı, kıvırcık; buruşuk
crispation
- Büklüm, kıvrım; gevreklik
crisp
- Dalgalandırmak
- Kıvrılmak, kıvırmak
- Gevrek
- Kesin, kati
- Uyanık
- Temiz, bakımlı, düzenli
- Serin canlandırıcı (hava)
- Kırışık, buruşuk, kıvırcık
- Gevremek, gevretmek
- Kısmen yakmak