crimson rambler ne demek?
- Kızıl çardak gülü, sarmaşık gülü
crimson
- Koyu kırmızı
- Kırmızı boya
- Koyu kırmızıya boyamak
- Kıpkırmızı olmak, kızarmak.
- Kırmızılaştırmak, kızarmak, kıpkırmızı olmak
crime
- Suç, cürüm
- Cinayet
- Kabahat, günah
- Ayıp.
- Suçlu bulmak, cezalandırmak
rambler
- Sarmaşık gülü
- Serseri, başıboş dolaşan kimse