crash ne demek?

  1. Çarpışmak
  2. Kaza
  3. Çarpmak
  4. Şiddetli ses, gürültü, çatırtı

    The thunder crashed. / Gök gürledi.

  5. Parçalanmak, parçalamak, çökmek
  6. Kırılmak, kırılma
  7. Düşmek, gürültüyle düşmek
  8. (kaza sonucu olarak) çarpmak/düşmek

    The plane crashed into the mountainside and burst into flame. / Uçak dağın yamacına çarpıp alev alarak yandı.

  9. Borsada hisselerin birden düşmesi
  10. (uçak) kaza geçirmek
  11. Iflâs, batmak, iflas etmek
  12. Gürültü ile kırılmak, kırmak

    He crashed his glass against the wall. / Bardağını duvara atarak paramparça etti.

  13. Davetsiz olarak gitmek, davetsiz olarak bir ziyafete katılmak
  14. Sabahlamak
  15. Havlu ve perde yapımında kullanılan kaba bez.

çarpışmak

  1. Birbirine çarpmak, tokuşmak
  2. Vuruşmak, savaşmak
  3. Birbirine üstün gelmeye çalışmak.
  4. (en)Battle.
  5. (en)Bump.
  6. (en)Clash.
  7. (en)Collide.
  8. (en)Fight.
  9. (en)Skirmish.
  10. (en)To collide.

crash course

  1. Yoğun kurs, yoğun program

crash diet

  1. Sıkı rejim, çok kısa bir süre içinde büyük ölçüde kilo vermeyi amaçlayan çok sıkı diyet

Türetilmiş Kelimeler (bis)

crash coursecrash dietcrash dumpcrash haltcrash helmetcrash intocrash landcrash landingcrash of thundercrash padcraalcrabcrab applecrab eatingcrab eating fox
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın