crank hand drive camera ne demek?
- Kollu alıcı
kollu
- Kolu olan.
- Herhangi bir biçimde kolu olan.
- Having sleeves.
- Armed.
- Having an arm.
crank
- Kol, manivela
- Krankla çalıştırmak
- Dirsek, krank
- Garip huyları veya sabit fikirleri olan kimse, huysuz kimse
- Krankla hareket ettirmek
- Krankla bağlamak
crank arm
- Krank kolu
hand
- Atın yüksekliğini ölçmede kullanılan ve 10 cm'ye eşdeğer olan ölçü birimi.
- Irgat, rençper
- El
- Elle vermek, uzatmak.
- Yakalamak.
- El vermek
- El gibi uzuv (maymun ayağı, şahin pençesi, Istakoz kıskacı)
- Yelkeni istinga edip sarmak
- Kudret, yetki, salahiyet
- Parmak, işe karışma
drive
- Elektro gitardan alınan ses sinyalinin yükselteçte oluşan kirlenim seviyesi için belirleyici olan ve kirlenim ile doğru orantılı bir etken.
- (drove, driven) sürmek
- Araba kullanmak
- Araba ile götürmek
- Gütmek
- Kaçırmak, kovmak
- Tazyik etmek, sıkmak, mecbur etmek, zorlamak
- Fazla çalıştırmak
- Şiddetle tahrik etmek
- Acele ettirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
crankcrank armcrank arm bearingcrank casecrank circlecrank clutchcrank cotter pincrank cotter washercrank effectcrank handlecranagecranberriescranberrycranberry juicecranberry saucehandhand and foothand and glovehand and hearthand annotationhand aroundhand backhand baggagehand boomhand brakehanhan gibihan görünüşühan hamam sahibihan kapısından teğelti atmak