crackle ne demek?
- Çatırdamak
- Hışırdatmak
- Sırlamak
- Çatırtı, çıtırtı
- Hışırtı
- Çatlak ve çizgili sır.
- Çatırdamak, çatırdatmak
- Çatlak desen ile süslemek
çatırdamak
- "Çatır" diye ses çıkarmak
- Çökmeye, yok olmaya yüz tutmak, tehlikeli duruma düşmek.
- Sürekli olarak yağan yağmurun, ötüşen kuşların veya buna benzer hoşa giden şeylerin çıkardığı ses.
- Bu sesi çıkararak (yağmak, ötmek vb.)
- Kolaylıkla, iyi bir biçimde, akıcı olarak.
- Çok parlak ve ışıklı olarak.
- Chatter.
- Make a crackling noise.
- Crackle.
- Creak.
crackling
- Jambonun çıtır çıtır kısmı
- Çatırdama
- Hışırtı
- Jambon rostosunun gevrek ve kızarmış kısmı.
crackling noise
- Çatırtı