cover ne demek?
- Örtmek
Cover the bread with a cloth. / Ekmeği bir bezle ört.
- Kapak, örtü
- Kapamak, kaplamak
- Saklanmaya yarayan ağaçlık ve çalılık
- Kapsamak, içermek
- Kılıf geçirmek
- Üzerini örtmek
- Cilt
- Bahane
- Sofra takımı
- Korumak, müdafaa etmek
- Saklamak, gizlemek
- Kapatmak, üzerini kapatmak
- Yetmek, kafi gelmek
- Karşılık
- Sigorta etmek
- Yol almak, katetmek
- Röportajını yapmak, yazmak
- Kuluçkaya yatmak
- (erkek hayvan) cinsi münasebette bulunmak
- Mesuliyetini üzerine almak
- Aynı miktarda para koyarak bahse girişmek
- Idare etmek
- Yerini doldurmak
- Silâh ile tehdit etmek
- Destek ateşi sağlamak
örtmek
- Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak
- Kapamak
- Kaplamak.
- Kötü bir durumu belli etmemek, gizlemek, saklamak.
- Cloak.
- Cover.
- Encase.
- Envelop.
- Face.
- Obscure.
cover cam
- Kapak eksantrigi
cover charge
- Giriş ücreti