counting on the fingers ne demek?
- Parmak hesabı
parmak
- İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri
- Bir tekerleğin merkezinden çemberine kadar uzanan çubukların her biri.
- İnç.
- El parmağının eni kadar olan.
- Koyu sıvılara daldırıp çıkarıldığında parmağa bulaşan miktarda olan.
- Bir işe karışmış olma ilgisi.
- Arşının yirmi dörtte biri.
- El tarağı ve ayak tarağı kemiklerine bağlı olan ve genel olarak insanda beşer tane olup başparmak dışında, her biri üç küçük kemikten oluşan uzantılar. Dijit.
- El ve ayak tarak kemiklerine bağlı olan ve hayvan türlerine göre değişik sayıda kemikten oluşan uzantılar, digitus, daktilus.
- Finger.
counting
- Hesap, sayım, sayma
counting apparatus
- Sayma aygıtı
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
countingcounting apparatuscounting decodercounting efficiencycounting housecounting machinecounting methodcounting numbercounting ratecounting wordscountcount ascount backwardscount bycount downonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak