countenance ne demek?
- Teşvik etmek
- Çehre, yüz, sima, görünüş
- Teveccüh, tasvip
- Teveccüh göstermek
- Desteklemek
- Yüz vermek
- Uygun bulmak, onamak
- Teşvik, destek olma
teşvik
- İsteklendirme, özendirme
- Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma.
- Şevklendirme. Şevke getirme. Kışkırtma. Kaldırma. Cesaret verme.
- Encouragement.
- Stimulation.
- Incitement.
- Instigation.
- Countenance.
- Exhortation.
- Inducement.
countenancer
- Arka
counte
- Desteklemek