counselling ne demek?
- Danışma
- Danışmanlık
- Tavsiye etme
- Rehberlik
danışma
- Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- Danışılan yer, müracaat, enformasyon
- Konsültasyon.
- Bir öğrenciye, gücü oranında en iyi uyumu gerçekleştirebilmesi için,danışmanın okul ve çevre kaynaklarından yararlanarak yaptığı bireysel ve kişisel yardım.
- Bir öğrencinin karşılaştığı güçlüklerin nedenlerini tanımlama yolunu seçerek ya da seçmeden ona yapılan iyileştirici yardımın kişisel yönü.
- Concultation.
- Advisory.
- Consultative.
- Consultation.
- Counsel.
counsellable
- Tavsiye almaya istekli olan
- Akıllıca
- Zaman harcamaya değer (ayrıca counselable)
- Danışmaya istekli olan
counsellor
- Müşavir
- Elçiden sonraki diplomat
- Yaz kampı idarecisi
- Danışman