danışma ne demek?
- Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Danışılan yer, müracaat, enformasyon
Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor.
A. İlhan - Konsültasyon.
- Bir öğrenciye, gücü oranında en iyi uyumu gerçekleştirebilmesi için,danışmanın okul ve çevre kaynaklarından yararlanarak yaptığı bireysel ve kişisel yardım.
- Bir öğrencinin karşılaştığı güçlüklerin nedenlerini tanımlama yolunu seçerek ya da seçmeden ona yapılan iyileştirici yardımın kişisel yönü.
- Concultation.
- Advisory.
- Consultative.
- Consultation.
- Counsel.
- Inquiry.
- Advice.
- Deliberation.
- Information.
- Information desk.
- Reference.
- Counselling.
- Consulting.
- Information (desk.
- Counsel l ing.
- Cuonceling.
danışma arası
- Bk. ara
danışma bölümü
- Kitaplıkta danışma işinin yapıldığı bölüm.
- Çocuğu testlerde aldığı sonuçlara, ders notlarına ve olay yazımlarındaki bilgilere göre tüm olarak değerlendirmesini bilen bir danışmanın yönteminde çalışan ve öğrencilerin danışma gerekinmesini karşılayan kılavuzluk bölümü.
- Reference department.
- Counseling service.