conviction ne demek?
- Suçlu bulma
- Kanaat, inanç
- Katiyet
- İkna
- Mahkumiyet
- İnanma, görüş
- Haklı olma
suçlu
- Kabahatli, mücrim
- Suç işlemiş, suçu olan (kimse)
- Elde edilen kanıtlara göre, ceza türesi yönünden, hakkında kovuşturma yapılması gereken kişi.
- Guilty.
- Culpable.
- Delinquent.
- Offender.
- Criminal.
- Culprit.
- Convict.
convict
- Hüküm giydirmek.
- Kabullendirmek
- Suçlu bulmak.
- Mahkum kimse.
- Mahkum etmek.
- Mahkum, hükümlü
convict establishment
- Islahhane