contingences ne demek?
- Olağan işler
olağan
- Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı
- Alışılmış olan, normal
- Beklenilen durumda bulunan,olağandışılığı bulunmayan.
- Beklenilen durumda bulunan,olağandışılığı bulunmayan.
Usual.
Regular.
Ordinary.
Normal.
Common.
Everyday.
contingence
- Bitişme, olasılık, şans
- Bitişme, temas, değme.
contingencies
- Öngörülmeyen harcamalar; rastlantılar; öngörülmeyenler