conspicuous ne demek?
- Göze çarpan
- Belli, apaçık
- Aşikar, bariz
- Dikkati çeken
göze
- Su kaynağı.
- Hücre.
- Bkz. kaynak.
- Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
- Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
- Cell.
- Cell hücre.
- Spring.
- Source.
- Beautiful.
conspicuous consumption
- Gösteriş olsun diye yapılan tüketim
- Gösteriş tüketimi
conspicuously
- Belli olarak, bariz, dikkat çekici biçimde, çarpıcı bir biçimde