concurrence ne demek?
- Uygun görme, muvafakat
- Aynı anda vaki oluş
- Aynı noktaya doğru ilerleyiş
- Rastlantı, kesişim, zamanlaması rastlama, uyuşma, kesişme noktası, fikir birliği, elbirliği
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
concurrency
- Uyumluluk
- Uyumluluk, anlaşma, fikir uyumu; dayanışma, paylaşılan çaba; aynı anda meydana gelme
concurrency control
- Koşut zamanlılığın denetimi