compulsion or pressure ne demek?
- Zoraki
zoraki
- İstemeyerek yapılan
- İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla
Constrained.
Far-fetched.
Forced.
Ghastly.
Stiff.
Strained.
Studied.
Forcedly.
compulsion
- Yükümlülük, dürtü
- Zorlama, baskı
- Cebir, icbar
- Mecburiyet
- İçten gelen itici his
compulsive
- Zorlayıcı
- Zorunlu
- Bkz. kompülsif
- Mecburi
- İcbar edici
- Dürtü etkisiyle yapılan
or
- Hlk. Kırmızıyla sarı arasında bir at donu.
- Bağlaç yahut, veya
- Yoksa
- Altın sarısı
- Oregon.
pressure
- Baskı yapmak, zorlamak
- Baskı, tazyik, basınç
- Hücum
- Basınç kuvveti
- Basınç uygulamak, baskılamak