colored part of eye ne demek?

  1. Iris

iris

  1. Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü.
  2. Alıcının önünde yer alan, çember biçiminde büyüyüp küçülen, özellikle noktalı açılma-kararmayı gerçekleştirmekte kullanılan örtü çeşidi.
  3. Bk. süsen
  4. Ön ve arka göz kamaralarını birbirinden ayıran, ışığın geçişinde diyafram görevini yapan, epitel altındaki bağ dokuda pigment hücrelerini içeren tunika vazkuloza bulbi katmanındaki üç oluşumdan biri.
  5. gözbebeği, göznuru. göze parlaklık ve renk veren bölüm.
  6. Yun. Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka. Kuzahiye.İRKA' : Geciktirme.
  7. Saydam tabakayla göz merceği arasında bulunan ince, kasılabilen bir zardan oluşan gözün renkli ve damarlı bölümü.
  8. (en)Iris.
  9. (en)Pigmented tissue that lies behind the cornea that gives color to the eye and controls the amount of light entering the eye by varying the size of the black pupillary opening.
  10. (en)An adjustable opto-mechanical aperture built into a camera that controls the amount of lights coming through the lens.

colored

  1. Melez Güney Afrikalı.
  2. Renkli
  3. Beyaz ırk dışındaki bir ırka, özellikle zenci ırkına mensup
  4. Tesir altında kalmış, etkilenmiş, tarafsız olmayan
  5. Aldatıcı, göz boyayıcı.
  6. [color (Amer.) ] boyamak, renk vermek, renklendirmek, renk katmak; çarpıtmak, saptırmak, abartmak, kızarmak

colored cotton kerchief

  1. Yemeni

part

  1. Bölüm
  2. Parçalamak
  3. Ayırmak, bölmek
  4. Parça, kısım
  5. Taraf
  6. Yarı, kısmen
  7. Kopmak
  8. Tarakla ayırmak, kopmak, elden çıkarmak
  9. Birbirine eşit olan kısımlardan her biri
  10. Ayrılmak, bölünmek

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

coloredcolored cotton kerchiefcolored glasscolored noisecolored papercolored personcolored printcolorectalcolorcolor adaptationcolor at roughagecolor averagecolor balancecolo redcolo u rscolobomacolobus guerezacolocasia esculentapartpart acceptancepart and parcelpart charterpart companypart company withpart friendspart frompart loadpart noparpar delictumpar excellencepar exemplepar imi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın