collar ne demek?
- Yürütmek
- Yaka
- Gerdanlık
- Halka, kuşak
- Tasma, hamut
- Hayvanların boynunda yaka şeklindeki teekkül
- Kökle sapın birleştiği nokta
- Yaka takmak, tasma takmak
- Yakalamak, yakasına yapışmak
- Pişirmek için eti sarmak
- Ele geçirmek
- Durdurmak
yürütmek
- Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak.
- Gerektiği gibi yapmak, uygulamak.
- Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak.
- Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek.
- İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
- Habersiz olarak almak, çalmak.
- Nick.
- Pilfer.
- Prosecute.
- Purloin.
collar bearing
- Bilezikli yatak
collar bone
- Köprücük kemiği
- Bkz. klaviküla