coinage bronze ne demek?
- Para tuncu
para
- Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.
- Kazanç, zenginlik
- Kuruşun kırkta biri.
- Yanında, yan. Örn. Para-aortik aortun yanında.
- Yunanca yanında anlamına gelen bir ön ek.
- 1,4 durumunu gösteren ön ek.
- Bir asit, tuz ya da esterin olağanüstü sayıda su molekülü ile birleştiğini gösterir ön ek.
- Çift dönme nicem sayısı ve karşıt koşut çekirdek dönüsü koşulunu belirleyen ön ek.
- Yan.
- Yanında.Dgr.: anat. para
coinage offence
- Devletin mali itibarının ihlali
- Kalpazanlık suçu
coinage
- Yeni sözcük, uyduruk deyim
- Madeni para sistemi
- Para basma
- Meskukât
- Tedavüldeki para, geçerli para
- Bir memleketin para sistemi
- İcat, imal edilmiş herhangi bir şey
bronze
- Bronz, tunç
- Bronz rengi
- Bronzdan yapılmlş sanat eseri.
- Bronzlatmak, bronzla kaplamak
- Güneşte yakmak, karartmak
- Bronzlaştırmak