cogent evidence ne demek?
- Ikna edici kanit
ikna
- Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma
- Kanaat vermek. Razı etmek. Razı edilmek. İnandırmak. İnandırılmak.
- Persuasion.
- Convincing.
- Dissuasion.
- Enticement.
- Inducement.
cogent
- Telkin edici
- İkna edici, kuvvetli
- İnandırıcı
cogent grounds
- Haklı nedenler
evidence
- Kanıt
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Delil, şehadet, ispat, tanıt
- Vuzuh, açıklık, aydınlık
- Şahit, tanık
- Belirtmek, açıklamak, göstermek
- Tasrih etmek, tavzih etmek
- İspat etmek