coşkun ne demek?
- Coşmuş olan.
Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim.
T. Fikret - İçi içine sığmayan, duyguları ateşli ve hızlı olan.
Sevda, dedim, gönlümde bir coşkun ateş dalgalandı / Gözüm daldı, hayalimde yine binbir zevk uyandı
E. B. Koryürek - Coşan, coşkulu, heyecanlı.
- Çok duyarlı, aşırı heyecanlı, çok hareketli.
- Aldığı sinyalde hafif miktarda kirlenime neden olan ve efekt diziliminde güçlendirici olarak da kullanılabilen devre.
- Coşmuş, galeyana gelmiş.
- Duyarlı, aşırı hareketli.
- Heyecanlı, hızlı.
- Ebullient.
- Exuberant.
- Exultant.
- Fervent.
- Frenzied.
- Full.
- Hysterical.
- Impassioned.
- Impetuous.
- Lyrical.
- Zealous.
- Enthusiastic.
- Ardent.
- Effusive.
- Flushed.
- High.
coşkun kimse
- Enthusiast.
coşkunay
- Coşkun mizaçlı, kıvrak duygulu, çabuk coşmaya meyilli insan.
- Coşan, coşkulu, heyecanlı kimse.
- Coşkun-ay.