clasper ne demek?
- Filiz
- Dişiyi tutmak için erkek balık veya böcekte bulunan uzuv.
filiz
- İnce taze ve güzel vücutlu.
- Ocaktan çıkarılan işlenmemiş, başka maddelerle karışık hâlde bulunan, ham maden birleşiği.
- Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün.
- Bk. cevher.
- Bitkilerin yapraklı sürgün ve diğer uzantılar gibi olgunlaşmamış toprak üstü kısımları.
- Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar.
- Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün.
- Ocaktan çıkarılan işlenmemiş ham maden.
- İnce uzun, zayıf, narin (kız).
- Ağaç ve çiçek fidanı, taze sürgün.
clasped
- Klipslerle bağlanmış veya emniyete alınmış; düğmelenmiş
clasp
- Sıkıca tutmak, sarılmak, kucaklamak, el ele tutuşmak
- Kırık kemik uçlarını birbirine tutturmada kullanılan araç.
- Toka, kopça
- Kucaklama, kavrama, sıkma
- Toka veya kopça ile tutturmak
- Toka koymak
- Kavramak, sıkıca tutmak
- Tutturmak, bağlamak, kopçalamak