circumstantial ne demek?
- Durumla ilgili
- Teferruata dair
- Ayrıntılı, mufassal
- Duruma bağlı, koşullara bağlı
- İkinci derecede önemi olan
- Tesadüfi
circumstantial evidence
- Dolaylı kanıt
- Emare
- İkinci derecede kanıt
circumstantiality
- Detaylarla doluluk
- Çevresel konuşma
- Koşullara bağlı olma özelliği