cimrilik etmek ne demek?
- Cimrice davranmak, pintileşmek.
- Daha az vermek, esirgemek
Ulu dağlar bu tarafa küçük ırmaklarla bütün suyunu döker, doğuya doğru cimrilik etmiştir.
R. H. Karay - To be stingy.
- Skimp.
- Scrimp.
- Pinch.
- Stint.
- Stint money.
cimrice
- Cimri gibi, cimriye yakın bir biçimde
- Miserly, cheap or stingy.
cimrilik et
- Penny pinch
cimrilik
- Cimri olma durumu, eli sıkılık, hisset, imsak, mıhsıçtılık, nekeslik, pintilik, sıkılık
- Niggardness.
- Meanness.
- Stinginess.
- Miserliness.
- Nearest.
- Parsimony.
- Scrimpiness.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.