cila ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik.
- Parlaklık, ışıma
- Gereksiz süs, gösteriş.
- Ağaç eşyaya parlaklık, güzellik veren ve onu dış etkilerden koruyan katman.
- Çalgıların yüzeyine pürüzsüz bir matlık veya parlaklık vermek amacıyla kullanılan genellikle nitro selüloz, polyester, gomalak gibi kimyasalların genel adı.
- Bu katmanı oluşturmada kullanılan gomlak-ispirto karışımı sıvı.
- Parlaklık, parlatma, perdaht, lostura. (Osmanlıca'da yazılışı: cilâ)
- Bk. cila
Luster.
Lustre.
Polisher.
Rubbing varnish.
Veneer.
Veneering.
Chaser.
Dope.
Gloss.
Lacquer.
Shellac.
Stainer.
Smoothness.
Friction.
Varnishing.
Lustre luster.
Patina.
Polishing.
Polish.
Varnish.
Finishing.
Shine.
Finish.
Glaze.
Glazing.
Politur
Poli
cila
- Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik.
- Parlaklık, ışıma
- Gereksiz süs, gösteriş.
- Çalgıların yüzeyine pürüzsüz bir matlık veya parlaklık vermek amacıyla kullanılan genellikle nitro selüloz, polyester, gomalak gibi kimyasalların genel adı.
- Ağaç eşyaya parlaklık, güzellik veren ve onu dış etkilerden koruyan katman.
- Bu katmanı oluşturmada kullanılan gomlak-ispirto karışımı sıvı.
- Bk. cila
- Parlaklık, parlatma, perdaht, lostura. (Osmanlıca'da yazılışı: cilâ)
Luster.
Lustre.
cila bezi
- Cilâ topunda, içine yün ya da pamuğun doldurulduğu dokuma bezden kılıf.
- Bk. cila bezi
Rubbing cloth.
Polierleinen
cila bitirici
- Cilâlı ya da vernikli yüzeyde bulunan yağı almada kullanılan sıvı.
Polisch