cezaen ne demek?
- Ceza olarak.
ceza
- Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
- Bk. ödek
- karşılık, mukabil, ivaz.
- Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
- Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
- Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
- Punishment, penalty.
- Imposition.
cezaevi
- Hapishane, mahpushane
- Dam, kodes, mahbes
- Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı
- Özgürlüğü bağlayıcı cezaların yerine getirildiği yer.
- Jail.
- Penitentiary.
- Prison.
- Lockup.
- Lockup house.
- Convict prison.
cezaevi eğitimi
- Cezaevinde yaşayan hükümlülere iyi birer yurttaş olmak için gerekli genel bilgileri kazandırmak, ceza sürelerinin bitiminde onların hem kişisel hem de iş ya da meslek yönünden topluma kolayca uymalarını sağlamak amacıyle düzenlenen etkinlikleri kapsayan eğitim.
- Prison education.