cereyan ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı.
Ercüment Ekrem Talu - Bir şeyin gelişme, olma durumu
En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak.
R. H. Karay - Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı.
C. Meriç - Akım.
Elektrik cereyanı.
- Bk. akıntı, akım
- Bk. akış
- Bk. akım
- Akma, akış, gidiş. Hareket. Akıntı. Gezme. Mürur. Vuku, vaki olma. (Osmanlıca'da yazılışı: cereyân)
- Course.
- Draught.
- Flow.
- Draft.
- Current.
- Course of events.
- Movement.
- Tendency.
- Trend.
- Race.
- Stream.
- Tide.
- Influx.
- Drift.
- Rapid.
- Swift.
- Progress.
- Switch.
- Circulation.
akıntı akım
- Bir topluluğun (yıldız ya da cisimler) belli bir doğrultudaki devinmesi.
- Stream.
- Courant
cereyan açık
- Bk. akım açık
cereyan çarpmak
- Elektrik akımına tutulup etkisinde kalmak.