cemel ne demek?
- Erkek deve. İbil.
erkek
- İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı.
- Sperma oluşturan organizma.
- Yetişkin adam, bay, kadın karşıtı
- Koca.
- Sözüne güvenilir, mert.
- Girintili ve çıkıntılı olmak üzere bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı.
- Sert, kolay bükülmez.
- Geçmelerde bir yuva ya da deliğe giren bölümü üzerinde bulunduran parçaya verilen ad.
- Bk. erkek
- Deri üzerinde tek olarak çıkan siğil.
cemel vakası
- Müslümanlar arasında vuku bulan elem verici ilk muharebedir. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Zevcesi Hz. Aişe (R.A.) ile Aşere-i Mübeşşereden Talha ve Zübeyr'in (R.A.) Hz. Ali'ye (R.A.) karşı kıyamlarından doğmuştur. Bu harpte Hz. Aişe ile Talha ve Zübeyr'in maiyetinde otuzbin; ve Hz. Ali'nin refakatinde yirmibin kişi olduğu halde karşı karşıya gelinmiş ve muharebe sonunda her iki taraftan içlerinde sahabeden birçok zatla beraber onbin kişi şehid edilmiştir. Bu muharebede Hz. Talha ve Zübeyr de şehadete nail olmuşlardır. Bu muharebeye Cemel Vak'ası denilmesinin sebebi: Hz. Aişe'nin mahfelini bir deve üzerine koydurarak ve kendisi ve bu mahfelde gayet mesture bir şekilde oturup harp yerine maiyetindeki sahabelerle beraber gittiği için ve harbin en şiddetlisi bu devenin etrafında meydana geldiği içindir. (Bak: Sahabe)(Hazret-i Ali (R.A.) zamanında başlayan muharebelerin mahiyeti nedir? Muhariblere ve o harpte ölen ve öldürenlere ne nam verebiliriz?Elcevap: Cemel Vak'ası denilen Hazret-i Ali ile Hazret-i Talha ve Hazret-i Zübeyr ve Aişe-i Sıddıka (Radıyallahü Teala Aleyhim Ecmain) arasında olan muharebe; adalet-i mahza ile, adalet-i izafiyenin mücadelesidir. Şöyle ki:Hazret-i Ali, adalet-i mahzayı esas edip, Şeyheyn zamanındaki gibi o esas üzerine gitmek için içtihad etmiş. Muarızları ise: Şeyheyn zamanındaki safvet-i İslamiye adalet-i mahzaya müsaid idi, fakat mürur-u zamanla İslamiyetleri zaif muhtelif akvam hayat-ı içtimaiye-i İslamiye'ye girdikleri için adalet-i mahzanın tatbikatı çok müşkil olduğundan, "ehvenüşşerri ihtiyar" denilen adalet-i nisbiye esası üzerine içtihad ettiler. Münakaşa-i içtihadiye siyasete girdiği için, muharebeyi intaç etmiştir. Madem sırf "Lillah" için ve İslamiyet'in menafii için içtihad edilmiş ve içtihaddan muharebe tevellüd etmiş; elbette hem katil, hem maktul ikisi de ehl-i Cennettir. İkisi de ehl-i sevaptır diyebiliriz. Her ne kadar Hz. Ali'nin içtihadı musib ve mukabilindekilerin hata ise de, yine azaba müstahak değiller. Çünki: İçtihad eden hakkı bulsa iki sevab var. Bulmazsa, bir nevi ibadet olan içtihad sevabı olarak bir sevab alır. Hatasından mazurdur. Bizde gayet meşhur ve sözü hüccet bir zat-ı muhakkik Kürdçe demiş ki: $Yani: Sahabelerin muharebesinde kıyl ü kal etme. Çünki hem katil ve hem maktul ikisi de ehl-i Cennettir.Adalet-i mahza ile adalet-i izafiyenin izahı şudur ki: $Ayetin mana-yı işarisiyle; bir masumun hakkı, bütün halk için dahi ibtal edilmez. Bir ferd dahi, umumun selameti için feda edilmez. Cenab-ı Hakk'ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için ibtal edilmez. Bir cemaatin selameti için bir ferdin rızası bulunmadan hayatı ve hakkı feda edilmez. Hamiyet namına rızasıyla olsa, o başka mes'eledir.Adalet-i izafiye ise, küllün selameti için, cüz'ü feda eder. Cemaat için, ferdin hakkını nazara almaz. Ehven-üş-şer diye bir nevi adalet-i izafiyeyi yapmağa çalışır. Fakat, adalet-i mahza kabil-i tatbik ise, adalet-i izafiyeye gidilmez, gidilse zulümdür.İşte İmam-ı Ali Radiyallahü Anh, adalet-i mahzayı şeyheyn zamanındaki gibi kabil-i tatbiktir deyip, hilafet-i İslamiyeyi o esas üzerine bina ediyordu. Mukabilleri ve muarızları ise, "Kabil-i tatbik değil, çok müşkilatı var." diye adalet-i izafiye üzerine içtihad etmişler. Tarihin gösterdiği sair esbab ise, hakiki sebep değiller, bahanelerdir. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: cemel vak'ası)
cemed
- Dondurmak.