cemaat ne demek?
- Bir imama uyup namaz kılan kişiler.
- İnsan kalabalığı, topluluk
Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor.
T. Buğra - Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler.
F. R. Atay - Bk. dinsel topluluk
- Bk. ortaklaşalık
- Topluluk. ~vakfı: topluluk turgusu, bekiti.
- Topluluk. Bir yere toplanmış insanlar. Takım, bölük.
- Bk. yerel toplum
- Parish.
- Congregation.
- Community.
- Crowd.
- Boodle.
- Caboodle.
- Communion.
- Flock.
- Fold.
- Sect.
- Troop.
- Assembly.
- Religious community.
- House.
dinsel topluluk
- Aynı dinden olanlardan oluşan topluluk.
- Religious community.
- Communauté religieuse
cemaat bünyesi
- Bk. topluluk yapısı
cemaat etüdü
- Bk. toplumsal inceleme