causing to swell ne demek?

1. Kabartma

kabartma

1. Kabartmak işi.
2. Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı.
3. Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef
4. Kabartılarak yapılmış olan.
5. (Mimarlık) Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri alçaklı yüksekli yüzeyler halinde biçimlendirerek yapılmış eser.
6. Bk. kabartma
7. Raised.
8. Raising.
9. Relievo.
10. Embossment.

causing to faint

1. Bayıltıcı

causing to fall

1. Düşürme

to

1. -e
2. -e doğru, yönüne doğru, tarafına
3. Ile
4. -e kadar, -e değin, derecesine kadar
5. -e dair
6. -e nazaran, -e nispetle
7. -e göre
8. Hakkında, için
9. Mak, mek (mastar edatı).
10. -e dogru

swell

1. Şişmek, kabarmak
2. Büyümek, yükselmek, artmak, çoğalmak
3. Dolmak, yükselmek, rüzgarla şişmek, taşmak
4. Boşalmak (göztaşı vb.)
5. Göğsü kabarmak, iftihar etmek
6. Gurur duymak, koltukları kabarmak, gururlandırmak, koltuklarını kabartmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)