capsule of joint ne demek?
- Eklem kapsülü
- Bkz. capsula articularis
eklem
- Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal.
- İki nesnenin birleştiği yer.
- İskelet sistemini oluşturan, iki yada daha fazla kemiğin birbirne eklendiği kısım.
- Oynak
- İskelet sistemini oluşturan kemikler arasındaki işlevsel bağlantıyı sağlayan ögeler, artikulasyo.
- Articulatio.
- Connective.
- Articulation.
- Arthrosis.
- Knuckle.
capsula articularis
- Eklem kapsülü
capsule
- Bkz. kapsül
- Bir eklemi çevreleyen bağlar
- Kapak, çanak
- Kaşe
- Tahıl veya tohumu içinde saklayan küçük kese, kapsül
- Özlü, çok yoğun
- Muhafaza eden zar
capsule cell
- Bkz. amphicyte
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
joint
- (argo) gece kulübü; bar; lokanta
- Eklem
- Bitiştirmek, eklemek, raptetmek
- Birleştirmek
- İki eklem arasındaki kısım
- Birleşmiş, bitişmiş
- Müşterek, ortak
- İki kemiğin birleştiği yer, oynak yeri
- Ek veya oynak yeri yapmak
- Ek, ek yeri
Türetilmiş Kelimeler (bis)
capsulecapsule cellcapsule hotelcapsulectomycapsulercapsulescapsules quotecapsules refundcapsulacapsula adiposacapsula articulariscapsula articularis cricoarytaenoideacapsula externacapscaps capscaps durumucaps lockcaps lock işığıofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak