capsule ne demek?
- Bkz. kapsül
- Kapak, çanak
- Kaşe
- Tahıl veya tohumu içinde saklayan küçük kese, kapsül
- Özlü, çok yoğun
- Muhafaza eden zar
- Bir eklemi çevreleyen bağlar
kapsül
- Şişe kapağı.
- Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça.
- Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde.
- Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap.
- Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç.
- Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç.
- Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk.
- Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.
- Kılıf
- Ateşli silahlarda horozun veya ateşleme iğnesinin darbesiyle ateşlenen, içerisinde darbeye duyarlı özel yanıcı ve patlayıcı maddeler bulunan küçük ve yuvarlak metal parça.
capsule cell
- Bkz. amphicyte
capsule hotel
- Kapsül otel