canlandırmak ne demek?
- Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak.
- Yaşatmak, birinin kılığına girmek.
- Canlılık, tazelik, dirilik getirmek
Güller tazelikleri, renkleri, biçimleriyle salonu canlandırmışlardı birden.
C. Uçuk - Yoğunluk, etkinlik kazandırmak
Şu ocağı canlandır, sonra yanıma gel.
R. H. Karay - Bir karakteri oynamak, ona kişilik vermek.
- Bring to life.
- Characterize.
- Animate.
- Play the role of.
- Perform.
- Personate.
- Personalize.
- Personify.
- Refresh.
- Uplift.
- Enliven.
- Brace.
- Exhilarate.
- Inspire.
- Liven up.
- Spirit up.
- Spirit.
- Quicken.
- Accelerate.
- Arouse.
- Brisk.
- Brisk up.
- Drum up.
- Enact.
- Forti.
- Boost.
- Brighten.
- Fire.
- Foster.
- Galvanize.
- Impersonate.
- Invigorate.
- Liven.
- Portray.
- Relieve.
- Renew.
- Resuscitate.
- Revitalize.
- Revive.
- Rouse.
- Stimulate.
- Stir.
- Stoke.
- Wake.
- To animate.
- To enliven.
- To resuscitate.
- To personify.
- To bring to life.
- Bestir.
- Crank up.
- Freshen.
- Galvanize into life.
- Ginger.
- Hearten.
- Inform.
- Jazz up.
- Leaven.
- Light.
- Play.
- Raise.
canlandırma
- Canlandırmak işi, animasyon
- Kişileştirme.
- Tek tek resimleri veya hareketsiz cisimleri gösterim sırasında hareket duygusu verebilecek biçimde düzenleme ve filme aktarma işi.
- Geçmiş bir olayın gelişmesini ve sonucunu aynı biçimde yansıtarak sunma, animasyon.
- Bk.canlandırma politikası
- Tek tek resimleri ya da devinimsiz nesneleri gösterim sırasında devinim duygusu verebilecek biçimde düzenlemek ve filme aktarmak işi.
- Durmuş olan kalbi ve solunumu yeniden çalıştırmak için yapılan tıbbi uygulamalar, kardiyopulmoner resüsitasyon.
- Bringing to life.
- Vitalization.
- Impersonation.
canlandırma ayarları
- Animation settings