canlandırma ne demek?
- Canlandırmak işi, animasyon
- Kişileştirme.
- Tek tek resimleri veya hareketsiz cisimleri gösterim sırasında hareket duygusu verebilecek biçimde düzenleme ve filme aktarma işi.
- Geçmiş bir olayın gelişmesini ve sonucunu aynı biçimde yansıtarak sunma, animasyon.
- Bk.canlandırma politikası
- Tek tek resimleri ya da devinimsiz nesneleri gösterim sırasında devinim duygusu verebilecek biçimde düzenlemek ve filme aktarmak işi.
- Durmuş olan kalbi ve solunumu yeniden çalıştırmak için yapılan tıbbi uygulamalar, kardiyopulmoner resüsitasyon.
- Bringing to life.
- Vitalization.
- Impersonation.
- Animation.
- Enaction.
- Interpretation.
- Renaissence.
- Renascense.
- Representation.
- Activation.
- Personification.
- Refreshment.
- Rouse.
- Shot in the arm.
- Resuscitation.
- Animation, figürlicher Trick
- Animation
canlandırmak
- Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak.
- Yaşatmak, birinin kılığına girmek.
- Canlılık, tazelik, dirilik getirmek
- Yoğunluk, etkinlik kazandırmak
- Bir karakteri oynamak, ona kişilik vermek.
- Bring to life.
- Characterize.
- Animate.
- Play the role of.
- Perform.
canlandırma politikası
- Keynesyen iktisadın kabulünden önceki yıllarda 1930'lar ABD'de Roosevelt hükümetinin uyguladığı ekonomiyi canlandırmak için kamu harcamalarını borçlanarak artırma politikası.
- Pump priming policy.
canlandırma ayarları
- Animation settings
canlandırma efektleri
- Animation effects