candle ne demek?
- Mum
- (yumurtaları) ışığa tutarak muayene etmek
- Mum, kandil
mum
- Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
- Bal mumu.
- Işık şiddeti birimi, kandela.
- Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler.
- Aydınlanma yeğinliği birimi.
- Aydınlanma yeğinliği birimi.
- Büyük moleküllü yağ asitleriyle, gliserin dışındaki büyük moleküllü alkollerin oluşturduğu esterler.
- Kimi yağ asiti ve yüksek karbon sayılı hidrokarbonların oluşturdukları karışım.
- Uzun zincirli doymuş ve doymamış yağ asitlerinin (14-36 karbonlu) yine uzun zincirli alkollerle (16-22 karbonlu) esterleşmesiyle meydana gelen basit lipit.
- Yüksek erime noktasına sahip ve hayvanlar tarafından kolay sindirilemeyen, yapağıda bulunan lanolin ve su ürünlerinden elde edilen ispermeçet gibi örnekleri olan maddeler.
candle coal
- Uzun alevli kömür
candle end
- Mum artığı, pılı pırtı, süprüntü