mum ne demek?
- Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı.
Y. K. Beyatlı - Bal mumu.
- Işık şiddeti birimi, kandela.
- Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler.
- Aydınlanma yeğinliği birimi.
- Aydınlanma yeğinliği birimi.
- Büyük moleküllü yağ asitleriyle, gliserin dışındaki büyük moleküllü alkollerin oluşturduğu esterler.
- Kimi yağ asiti ve yüksek karbon sayılı hidrokarbonların oluşturdukları karışım.
- Uzun zincirli doymuş ve doymamış yağ asitlerinin (14-36 karbonlu) yine uzun zincirli alkollerle (16-22 karbonlu) esterleşmesiyle meydana gelen basit lipit.
- Yüksek erime noktasına sahip ve hayvanlar tarafından kolay sindirilemeyen, yapağıda bulunan lanolin ve su ürünlerinden elde edilen ispermeçet gibi örnekleri olan maddeler.
- Yumuşak.
- Solid paraffin.
- Candlepower.
- Sort of strong beer, originally made in Brunswick, Germany.
- Secrecy; 'mum's the word' failing to speak or communicate etc when expected to; 'the witness remained silent'.
- Candela.
- Rubbing.
- Wax candle.
- Of China.
- Informal terms for a mother.
- Secrecy; 'mum's the word'.
- Failing to speak or communicate etc when expected to; 'the witness remained silent'.
- Candle.
- Wax.
- Silent; not speaking.
- Be silent! Hush! Silence.
- Wachs
- Kerze
- Cire
- Bougie
- (-med,- ming) maske ile rol yapmak
- Maske ile oynamak, dilsiz oyunu oynamak
- Sus!
- Susmuş, suskun
- (ünlem) Sus! Mums the word
- Dili efendim (hanımlara)
- İng., dili anne.
- Bir çeşit sert ve tatlı bira.
- Dili kasımpatı, krizantem.
mum ağacı
- Sıcak ülkeler ile Kuzey ve Batı Avrupa'da yetişen bir tür mum palmiyesi (Myrica cerifera).
- Candleberry.
mum alayı
- Ramazan'da teravih namazından sonra Muhammet Peygamberin türbesinde yapılan tören.