came ne demek?
- Evde giyilen bol elbise. Elbise, çamaşır. Sevb, libas.
- Gelmek, ulaşmak, buyurmak; görünmek; ileri gelmek; tatmin olmak; tavır takınmak; orgazm olmak
- Come.
- Renkli pencere camlarını birbirine tutturmak için kullanılan ince kurşun çubuk.
came alive
- Canlanma, yaşamaya başlama; uyanma, uyumayı bırakma (Gayrı resmi)
came along for the ride
- Ile seyahat etme, - ile gitme (eğlence amacıyla ve bir yere ulaşma ihtiyacı duymaksızın)