cızırdayarak kızarmak ne demek?
- Frizz, frizzle.
cızırda
- [cızırdamak] sizzle, splutter, scratch, spit, sputter.
cızırdama
- Cızırdamak işi
- Perdeli çalgılarda yanlış sap demirine, köprü yüksekliği ayarlarına veya düzensiz yükseklikte ya da aşınmış perde demirlerine bağlı olarak tellerin titreşimi sırasında üst perde demirlerine çarpması sonucu kötü ve istenmeyen seslerin çıkması.
- Buzzing.
- Scratch.
kızarmak
- Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak.
- Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
- Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
- Brown.
- Turn red.
- Go red.
- Redden.
- Blush.
- Be roasted.