bulanmak ne demek?
- Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor.
A. İlhan - Duruluğunu yitirmek.
- Parlaklığını ve açıklığını yitirmek.
- Mide bulantısı olmak.
- Karışmak
Köylünün bu habere zihni bulandı.
A. Gündüz To get muddy.
To get dirty.
To become turbid.
To cloud over.
To be nauseated.
To be upset.
To get muddy / dirty.
Film over.
Thicken.
Turn.
bulanma
- Bulanmak işi.
- Bilincin sislenmesi ve uyuşma durumuna girmesi.
bulanmamak
(neg. form of bulanmak) blur, dim, film over.