bulaşmış ne demek?
Contaminated.
bulaşma
- Bulaşmak işi.
- Bir mikrobun, hastalığın ya da bir bakteri veya virüsün diğer bir canlıya dağılması. Kontaminasyon.
- Yabancı madde etkisiyle kirlenme veya saflığını kaybetme, enfekte olma, kontaminasyon, hlk. arız olma.
- Yemin doğal yapısında bulunmadığı h
- Yabancı madde etkisiyle kirlenme veya saflığını kaybetme, enfekte olma, kontaminasyon.
Contagion.
Infection.
Taint.
Contamination.
Contamination
bulaşmak
- Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek.
- İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek
- Hastalık geçmek, sirayet etmek.
- Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek
- İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak.
Get into a row.
Mess with.
Become entangled in.
Have one's hand in.
Have a hand in.