bukle ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı.
H. Taner - kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç
- Tokalı, halkalı
- Bk. dolam
Curl.
Lock.
Curl of hair.
Boucle
dolam
- Bir kez dolanacak miktarda olan.
- Dolama işinin her defası.
- 1-Bir çarpım işlemi altında kapalı öğeler kümesi. 2- Öğecikleri, çevrimsel olarak dizilmiş özdeciğin geometrik biçimi.
- Göstericide görüntü ya da sesin art arda birçok kez izlenebilmesini sağlamak amacıyla, bir film parçasının iki ucunun birbirine yapıştırılmasından oluşan çember.
Ring.
Buckle (in film), loop, sound and picture loop.
Filmschleife, Schleife
Noyou
Boucle, film (en) boucle
bukle bukle
- Kıvrım kıvrım, bukleli (saç).
Frizzly, frizzy.
bukle olmak
Frizz.