boz bulanık ne demek?
- Çok bulanık.
İleride, harap bir evin önünde, çemberimsi bir çukurun içinde, boz bulanık bir çamur gölü oluşmuştu.
E. Şafak - Çok bulanık bir biçimde.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
boz
- Açık toprak rengi.
- Kül rengi, gri.
- Bu renklerde olan.
- Açılmamış, sürülmemiş (toprak).
- Toprak rengi.
- Yiğit.
- Kin, düşmanlık.
- Grey.
- Gray.
- Grizzle.
boz alamecek
- Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, ispinozgiller (Fringillidae) familyasından 14.5 cm kadar uzunlukta, ergin erkeklerde baş, boyun ve sırt kısmı soluk kahverengi, gerdan, göğüs açık sütlü kahverengi, gövdenin yanları pas rengi lekeli olan, Suriye, İran, Afganistan, Türkistan, Türkiye ve Moğolistan'da yaşayan bir tür. Akşakrak.
- Desert finch.
- Rhodospiza obsoleta
bulanık
- Bulanmış, duru olmayan bir biçimde
- Bulanmış olan, duru olmayan
- Bulutlu, kapalı (hava).
- Açık seçik görünmeyen, net olmayan.
- Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
- Niteliği tam anlaşılmayan
- Görüntünün odak noktasına düşmemesinden doğan durum.
- Out of focus, blurred, unsharp, hazy.
- Muddy.
- Blurry.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bozboz alamecekboz alanboz alan yatırımıboz atboz ayıboz ayiboz camgözboz darıboz donbobo be brought upbo fonksiyonlar sınıfıbo function classbo inciribulanıkbulanık basmakbulanık çevrinmebulanık filmbulanık görüntübulanık hale getirbulanık mantıkbulanık sahnebulanık suda balık avlamakbulanık sularbulanbulan kimsebulan şey veya kimsebulancakbulandır