boylu ne demek?
- Boyu olan
Hatırlayabildiğim kadar, annem orta boylu idi.
Y. K. Beyatlı - Boyu benzerlerinden uzun olan
Sahneye birbirinden enli ve boylu dört taze birbiri ardınca girdi.
H. E. Adıvar - Boyu olan.
- Tall.
- High.
- Long.
boyu
- Kendi boyu kadar.
- Height, length, linear measurement, size, bulk, stature; clan, tribe.
boylu ardıç
- Juniperus excelsa.
boylu boslu
- Uzun boylu, yakışıklı, gösterişli
- Tall, well developed.