bother ne demek?
- Baş belası olmak
- Rahat vermemek
- Sıkıntı vermek, üzmek
- Endişe etmek, merak etmek.
- Sıkıntı, sıkıcı bir iş veya durum
- Üzülmek, takmak
- Musallat olmak
- Zahmet, üzüntü veren bir şey
- Taciz etmek, rahatsız etmek
- Canını sıkmak
baş
- İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser
- Bir topluluğu yöneten kimse
- Başlangıç.
- Temel, esas
- Arazide en yüksek nokta.
- Bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Bir şeyin uçlarından biri
- Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet.
- Çıban.
- İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi.
bother about
- Üzülmek, endişelenmek, aldırmak, canı sıkılmak
bother it
- Allah'ın belası
- Allah'ın belası!